http://sairlermaras2.blogspot.com.tr/

19 Temmuz 2014 Cumartesi

BAHAEDDİN KARAKOÇ


KİMDİR: Ozan.

DOĞUMU: 5 Mart 1930 tarihinde Maraş İli, Eibistan İlçesinin  Celâ (şimdiki Ekinözü adıyla ilçe olan) köyde doğdu.

ÖĞRENİMİ: İlk öğrenimini, sonradan Ekinözü adıyla ilçe olan Celâ köyünde, 

ORTA ÖĞRENİMİ: Orta öğrenimini ise Adana-Düziçi ve Ankara-Hasanoğlan Köy Enstitülerinde tamamladı.

DİNİ BİLGİSİ: İlkokul 3. Sınıfa giderken bir haftada eski yazıyı öğrendi ve bir ayda da Kuran-ı Kerim'i aktardı.

OZAN KARDEŞLER 

5.   OSMAN  NACİ
        KARAKOÇ.

SOYU: Soycak şair bir ailenin ilk erkek çocuğu olan, baba ve anne tarafları oldukça varlıklı ve hoca takımından olduğu için gözlerini dünyaya açtığında oyuncaklarla değil kitaplarla karşılaşmıştır.

Ölünceye kadar yakasını bırakmayacak olan şiirin rüzgârına da aynı zaman diliminde yakalandı. 
29 Ağustos 1944 tarihinde memurluğa atandı. Maraş’taki sağlık kuruluşlarında 32 yıl 8 ay sağlık memuru olarak çalıştıktan sonra emekli oldu.
Askerliğini yedek subay olarak İstanbul’da  yaptı.
 İlk şiiri, 1942 yılında “Yurt Gazetesi”nde yayınlandı ve böylece 65 küsür yıllık sanat macerası başladı. 1960’lara  kadar yazıp çeşitli dergilerde yayınlattığı şiirlerinin hiç birini kitaplarına almadı. 
Esas sanat dönemi 1973’de yayınlanan Seyran kitabıyla başlar. 

ÖDÜLÜ: 1962’de Akşam Gazetesiyle Türk Kadınlar Birliğinin ortaklaşa düzenledikleri Türkiye çapındaki bir edebiyat yarışmasında hikâye dalında “İSA ile İSHAK” adlı hikayesiyle ikincilik ödülü aldı.

YILIN ŞAİRİ:  1983 yılında KASD (Kayseri Sanatçılar Derneği) tarafından yılın şairi seçildi.

KARTAL: 1986 yılında “Bir Çift Beyaz Kartal” adlı kitabıyla şiir dalında Türkiye Yazarlar Birliği ödülünü aldı.

DOLUNAY: 1986 yılında çıkarmaya başlayıp 37 sayı çıkardıktan sonra ekonomik sebeplerden dolayı kapatmak zorunda kaldığı “Dolunay Sanat ve Edebiyat Dergisi” ve ülkenin dört bir yanında kendisini ispatlamış şairlerin katılımıyla 16 yıldır aralıksız gerçekleştirilen “Geleneksel Dolunay Şiir Şölenleri”yle şiiri ayağa kaldırmaya soyundu ve vermek istediği mesaj Türkiye genelinde yayıldı.

YAYINEVİ KURDU: Kurmuş olduğu Dolunay Yayınları ile de yazarlık ve şairlik yeteneği  olan gençleri edebiyat dünyasına kazandırmayı amaçladı.

1989 yılında Kültür Bakanlığının tercihi ile Türkiyeyi temsilen STRUGUA ULUSLAR ARASI ŞİİR AKŞAMLARI FESTİVALİNE katıldı ve burada bir de tebliği sundu.

BEYAZ DİLEKÇE: 1991 Yılında Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen münacat yarışmasında “Beyaz Dilekçe”isimli şiiriyle birincilik kazandı.

YURTDIŞINDA: 1993’de Türkçenin Uluslararası 2. Şiir Şöleni için gittiği Kazakistan Başkalası Almaatı’da “Büyük Abay Ödülü”yle ödüllendirildi.

AT VE ÇAPAN: Kazakistan /Uzunağaç Kolhozu’nda kendisine at hediye edildi ve Çapan giydirildi.

MALATYA’DA: 1997’de Malatya Büyükşehir Belediyesinin açmış olduğu Malatya konulu şiir yarışmasında birincilik ödülü aldı.

DEDEKORKUT: 1998’de iki aylık “Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi SEVİYE” (Mart-Nisan 1998) 6. Sayısını “Yaşayan Türk Şiirinin Dede Korkutu Bahaettin KARAKOÇ”üst başlığı ile çıktı. 

YAŞAYAN AKSAKAL: 2003’de “Mefkûre” Dergisi 11. Sayısını “Türk Şiirinin Yaşayan Aksakalı”üst başlığı ile Bahaettin KARAKOÇ özel sayıları olarak çıkardı.

ŞİİRİN YÜZAKI: Aylık fikir ve sanat dergisi Türk Edebiyatı ise Temmuz 2003 tarihli 357. Sayısında kapağına şairin fotoğrafını koyarak”Şiirimizin Yüz Akı Bahaettin KARAKOÇ”spotuyla açtığı dosyada ona geniş sayfalar ayırmıştır.

ADINA PROGRAM:  2003’de Türkiye Yazarlar Birliği 25. Yıl  faaliyetleri yaşayan yazarlara saygı”kapsamında”Şehrin Kapılarındaki Şair Bahaettin KARAKOÇ ve Türk Şiirinin Çeyrek Asrı” 2 gün süren (17 Mayıs /18 Mayıs 2003) bir program gerçekleştirdi.
TEZLER:  Çeşitli üniversitelerde şairliği ve sanatıyla ilgili çok sayıda bitirme ve yüksek lisans tezleri yapıldı.

YABANCI DİLLER: Onlarca şiiri yabancı dillere de çevrildi.
2004’de sponsorluğunu başından beri Tarsus Belediyesinin yaptığı,

KARAC’OĞLAN ÖDÜLÜ: Karacaoğlan Şelâle Şiir Akşamları” etkinlikleri içerisinde her yıl bir şaire verilen “Karacaoğlan Onur Ödülü”nü aldı.

DERGİLER: Şiir, hikaye ve yazıları Hisar, Varlık Yıllığı, Türk Edebiyatı, Dolunay, Doğuş Edebiyat, Milli Kültür, Kültür ve Sanat gibi yüzlerce sanat edebiyat dergilerinde yayınlandı.

ÇİZGİSİ: Önceleri halk şiirine daha yakın olan şiir anlayışını son dönemlerinde modern tarzla birleştirip kendine özgü yeni bir çizgi ortaya koymayı başardı.

KENDİNE ÖZGÜ:  Birebir yaşadıklarını yazan,  yazarken de yeniden yaşayan KARAKOÇ, gölgesi, çiçeği, meyvesi ve kendine özgü bir aroması olan şairlerdendir. Şiirde biçimi bir enstrümana benzetir, bunu da sesin belirleyeceğine özellikle vurgu yapar. Yarar yönünden ister meyve versin, ister gölge, ister yaş olsun ister kuru, ister bir tenhada dikili dursun,  ister bir eşya olarak evimizin bir yerinde otursun, ağaç hep aynı ağaçtır, muhakkak bir yerde ihtiyacımızı karşılar. Sağlam bir etik, ilkeli bir estetik ve helal ölçekli bir yarar sarmalında şiir de tıpkı bir ağaç gibidir. Sanatı besleyen bu üç ana arterdir.” diyen Karakoç bir yerde şiiri tanımlarken de, “kalbin bir zikir aracı olan şiir, trajik bir iç yangını, aşkın sıcak kanatları altında doğan bir kutsanmış sözler armonisi ve dört kelimeyle özetleyecek olursak evrensel bir dua biçimidir.” der ve bu tanımlamanın sınırlarını daha da genişleterek”Mutlak Gerçeğe, Mutlak Güzele Yönelmenin dillenişi ve kalbin Dirilişidir” hükmüyle noktalar.

SANATI: Bahaettin KARAKOÇ’un sanatı hakkında Prof. Dr. Sadık Kemal TURAL:  “Bahaettin KARAKOÇ kırk yıllık şiir maceramızın dünyasında kendi şiir tekkesinin şeyhi olanlardan. Üslubu, hassasiyeti ve form kullanmasıyla adeta bir şiir şeyhi.” derken,  Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN;  “Karakoç, şiir altın arayıcısıdır ve fakat yalnız altın arayıcısı değil, o bir dil kuyumcusudur da. Ayı,  güneşi dağı,  düzü,  geceyi, gündüzü bir mücevher halinde bize sunar ve müthiş bir söz virtüözüdür. Kelimeyle şiirle bizi büyüler ve kendini de bizi de uçsuz bucaksız hayal alemlerinde uçurur” demektedir.

MEDENİ DURUMU: 4’ü kız, 5’i erkek olmak üzere 9 çocuk babasıdır.


ESERLERİ

1. Mevsimler ve Ötesi  - 1962,
2. Seyran - 1973,
3. Sevgi Turnaları  - 1975 ,
4. Ay Şafağı Çok Çiçek - 1983,
5. Kar Sesi - 1983,
6. Zaman Bir Beyaz Türküdür - 1984,
7. İlkyazda - 1984,
8. Bir Çift Beyaz Kartal - 1986,
9. Menzil - 1991,
10. Uzaklara Türkü - 1991,
11. Güneşe Uçmak İstiyorum - 1993,
12. Şiir Burcunda Çocuk - Antoloji- Ortak –1993,
13. Beyaz Dilekçe - 1995,
14. Güneşten Öte - 1995,
15. Dolunay Şiir Güldestesi - 1996,
16. Leyl ü Nehar Aşk - 1997,
17. Aşk Mektupları - 1999,
18. Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman,
19. Ay Işığında Serenatlar - 2001,
20. Sürgün Vezirin Aşk Neşideleri - 2004,


----------------------------------------

şiiri  


Leyl ü Nehar Aşk

Hiç bulut yoktu ortalıkta birden peydah oldular
Serinlikle birlikte içime bir korku düştü
Dedim, menzile ulaşacaksan geç kalma acele tut
Sonra sellerle kapaklanırsın yere yüzüstü

Hani hasat sonrası tarlalardan topladıkları başakları 
Yuvalarına nasıl kımıl kımıl taşırlarsa karıncalar
Ben de senin sevgini taşıdım yüreğimin doruklarında
Damıtılmış bir ömür boyu leyl ü nehar

Vakit gurûp vaktidir rüzgârsa hoyrat esiyor
Bir vâha görünmüyor ıhtı ıhacak deven
Yıldızlara bakıp bakıp ahkâm kesiyor
Kendi dikenleriyle taçlanan yorgun keven

Sor şu yol kenarındaki meyvesiz karaağaçlara
Kaç yolcu geçmiştir bu yollardan senden önce
Şu çeşme, şu ören, şu düşek tanıklık etsin
Aşk nedir, edeb'i erkânı nice

Alazsız, dumansız bir yangının ortasındayım
Sesim daha içimdeyken kavrulup dökülüyor
Yakınından geçseler bütün kuşlar kül olur
Yanan binam kerpiç kerpiç sökülüyor

Seni sevdiğimi yine gururla haykırıyorum işte
Gemi azıya alarak kişneyip kaçan ufuklara
Alnınızdaki beyazlık, ayaklarınızdaki seki benim sevgimdir
Benim sevgilimdir yeni besteler yapan sonsuzluklara

B.  KARAKOÇ - Leyl ü Nehar Aşk - TDV. YAY.)


-----

Beyaz Bulutlar Altında

Açmayın yüzünü ölünün
O üstünde yatıyor şimdi
Vakitsiz solmuş gülünün

Ağlatmayın kızını ölünün
Melekler kalıbını alıyor şimdi
Kanatları yolunmuş dilinin

Silmeyin izini ölünün
Melekler kalıbını alıyor şimdi
Üstüne serilecek halının

Çalmayın sazını ölünün
O bütün notaları unuttu şimdi
Tılsımı bozuldu elinin

İri kanatlı kuşlar götürdü yazını ölünün
O sonsuza bakan bir başak gibi
Kilidi sökülmüş yolunun

Bahattin Karakoç

 ------

 Yürek Bir Kırmızı
  Güldür Seninle

Güzel duygular yeşerip
Gök tatlı yemişler verince
Gönül kanatlarını gerince
Gördüklerine gösterip
“Bu hal ne hâldir? ” diye
“Bu yol ne yoldur? ” diye
Soramazsın ki…

Sen bayramlar kadar
Canlı ve güzelsin
Bazen yanık bir türkü
Bazen gazelsin
Can masmavi bir göldür
Yürek bir kırmızı güldür seninle
İstesen de istemesen de
Koparamazsın ki…

Ellerin bir çift beyaz kuş
Tanımıyor ki dur durak
Gönlümde pervaza durmuş
“Gel! ” demişse dostun sana,
“Git! ” demişse deli yürek
Bağlasalar da yerinde
Duramazsın ki…

Sen bayramlar kadar canlı,
Has bahçelerden güzelsin
İp nerde inceliverse
Daha sağlam bağlar sesin
Sen hep özümde özelsin
Yürek bir kırmızı güldür seninle
İstesen de istemesen de
Ayıramazsın ki…

Bahaeddin KARAKOÇ - Kar Sesi – Ocak Yay. 1983 / ANKARA

Bahattin Karakoç

 -----

Sürgün 
Vezirin Neşideleri / I

-------------------

Ferman Padişah'ın ve mülk de O'nun


* İTİRAF *

Başıma ne geldiyse beyaz sevdamdan geldi
Belki de salt budur sürgünlüğümün gerekçesi
Uyum en gizemli bir ahenktir hayat çalgısında
Ötelerin ötelerine alazlanır
Has sözün çarpıcı dibâcesi

Aşk, amaca götüren en kısa yoldur önümüzde
Bu yolda ne öğrendimse inanınca öğrendim
Zevklendim şu dağ senin, bu dağ benim gezmekten
Uçtan-kıyıdan-kenardan değil
Özümden yanınca öğrendim

Gördüklerimden çoktur göreceklerim
Öğrendiklerimden daha çoktur öğreneceklerim

* ANLADIM *
(ARANÂĞME)

Aşkın hem ateş, hem yağmur olduğunu
Kemiklerime kadar ıslanınca anladım

Adildir Padişahım, yan tutmaz, emek yemez
İnanıp erkine yaslanınca anladım

Sınırları karıştırdım deliliğin met çağında
Gerçeği, som gerçeği uslanınca anladım

Fiziğini aşan yanık sesin yeni ufuklara
Nasıl pençe vurduğunu, seslenince anladım

Aşkın fotoğrafı gözlerimde fer/kanat
Yürek sürekli zikir ile beslenince anladım

Yaş dorukta, gönül hâlâ çıktığı yolun başında
Başım dağlar gibi sislenince anladım

Bahaeddin KARAKOÇ - Dolunay Yay. 2004

Bahattin Karakoç

----------------------------------------

Hiç yorum yok: