http://sairlermaras2.blogspot.com.tr/

9 Temmuz 2014 Çarşamba

FATİH OKUMUŞ


Ozan  - İslam hukukçusu ve akademisyen.
DOĞUMU: 1968 Kahramanmaraş doğumlu.



ÖĞRENİMİ
LİSE:  1986 Develi İmam-Hatip Lisesi, 

ÜNİVERSİTE: 1992 el-Ezher Üniversitesi, Hukuk Fakültesi İslam Hukuku Bölümü mezunu. 

Y. LİSANS: 1996 yılında "İslam'in Estetik Anlayışı" başlıklı teziyle Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinden Türk Dili ve Edebiyatı alanında "Yüksek Lisans" derecesi aldı.

DOKTORA: 1997'de Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimle Enstitüsü İslam Hukuku alanında doktoraya başladı. 

ULUSLARARASI DOĞU ÜNİ: 1994'ten itibaren KSÜ Türk Dili ve Edebiyatı ve Uluslararası Doğu Üniversitesi (Dağıstan-Rusya Federasyonu) Arap Dili ve Edebiyatı bölümlerinde öğretim elemanı olarak çalıştı. 

YURTDIŞI: Hâlen Rotterdam İslam Üniversitesinde (Hollanda) İslam Hukuku asistanı olarak görev yapmaktadır. 

ÖDÜLLERİ

a )  Türkiye Diyanet Vakfı'nca düzenlenen, Na't-ı Şerif yarışması üçüncülük ödülü,

b ) 1991 Yılında düzenlenen Münacaat yarışması mansiyon ödülü sahibi.

MEDENİ HALİ: Evli 3 çocuk babası.

ESERLERİ

1. Sevgili Kasidesi  - 1992,
2. Malik bin Nebi: Yirminci Asrın Şahidi - 1998,
3. Süleyman ile Belkıs - 2002,
4.Cennetim Olur Musun?
5. Adım Güzel Olsun / Çocuk İsimleri Ansiklopedisi
6. Kahire Kitabı
7. Hz. Muhammed`in Yaşam Öyküsü

------------------------------------------------------

4 ŞİİRİ

1.
sevgili kasidesi

Ellerim boşlukta, Senin Uhud günü dağılan saçlarını arıyor 
Gözlerim göz bebeklerini, Hira dağında 
Gözümdeki damla biliyor şu anda yanakalarında soğuyor

Ebubekir’in olup mağrada, Alin olup yatağında

Seni Hatice’nin kalbinde, Aişe’nin dilinde, Zeyneb’in gözlerinde buluyorum

Doğan günde, ayın ondördünde 
Baktığım her yerde seni görüyorum 
Sen varsın, zamanın ve mekanın ötesinde 
Aşkın coğrafyalara hayat bahşediyor 
Sevdanla tutuştu Hicaz çölleri, 
Rahmetinle dirildi Anadolu, Mezopotomya 
Gel ey Mısır’ın Nil’i, Medine’nin gülü… sevgili

Kureyni hatırlar mısın ya Resulallah 
Sen hak elçisin bunda kuşku yok 
Sen Abdülmuttalib'in yetimisin 
Gel ey Kureyşin emini, barışın zeytini, kavganın en önde gideni, şehadetin duvağa açılmadık gelini 
Sevgili 
Vedduhayı ne çok severdin, yarana merhem diye sürerdin 
Geceyi yük tutma vakti, gündüzü sefer bilir
Ahireti dünyaya, Mekke’yi Miraca yeğlerdin 
Gel ey Amine’nin Mustafa'sı 
İbrahim’in duası 
Meryem’in İsası 
Mesih'in haber verdiği sevgili 

Rüzgar yadınla esti durdu 
Allah buyurdu: 
“Göğsünü açmadık mı, yükünü almadık mı
şanını yüceltmedik mi  
Gel ey Amine’nin gururu 
Ebu Talib’in uğuru 
Halime’nin bereketi 
Hatice’nin gönül verdiği…. sevgili…

Annen olmadı senin, baban, deden, amcan, yurdun yuvan olmadı 
Ne varisin oldu ne mirasın 
Dost tutmadın insanlardan, sevdiğin olmadı

Ey yerin Mustafası 
Göğün Mahmudu 
İncil’in Ahmeti 
Kur’an’ın Muhammedi…. sevgili

Erkamın evi tam yerindeydi 
Bilal, Ali, Ebuzer, Hamza , Ömer, gizlice gelip giderdi. 
Ömer’in eşliğinde Kabe’ye doğru yürüdüğümüz o gün ne güzeldi 
Gelirken ya Resulallah Ömer’i de al getir 
Ali’yi, Osman’ı, Ebubekir’i, Hasan’ı, Hüseyin’i, Aişeyi , Fatımayı, Zeynebi

Gel ey Erkam'ın evindeki nur 
Ehlibeytin gönlündeki sûrur 
Zayıfların başındaki şefkat eli 
Ey kimsesizlerin sahibi 
Çaresizlerin ümidi 
Sevgili

Tale’al Bedru Aleyna 
Yesrib’de olay var 
Yesribliler ayakta 
Kadın çocuk  genç ihtiyar herkes sokakta 
“Muhammed geliyor” diyen bir Yahudi 
Yesribliler Muhammed'i hasret kalınan bir gelin gibi 
Uğruna çöllere düşülen bir Leyla  
Dillere düşülen sevgili gibi 
Yok yok bu çoşkuyu, deliliği anlatamaz hiçbiri 
Örneği olmayan bir özveri, sevgi tufanı 
İnsan seli, aşıklar mahşeri, cennet atmosferi 
Kucaklıyor Yesrib Muhammed'ini 
Ve bir şarkı, bir destan yükseliyor ensarın dudaklarından göğün katlarına

Yesrib'e gün doğuyor, Yesrib'in gözleri ışıldıyor 
Toprak, hava, su bile değişti mi ne 
Yesrib artık Yesrib değil, peygamberin şehri Medine

Ey affetmenin zirvesi
Ademoğullarının en merhametlisi 
Düşmanına bile hayat veren 
Alemlere rahmet olarak gönderilen elçi 
Sevgili

Kabe'yi tavaf edişin canlandı hayalimde 
Göğsün neredeyse devenin boynuna değiyordu 
Kim bilir bekli de ağlıyordun gizlice 
Muzaffer kumandan sen değildin  sade bir kul gibiydin 
Buydu büyük zaferin

Kabe’nin kapısına geldiğinde vaktiyle 
“Aman ya Ali, bil ki benim için bir kişinin dirilmesi, binlerin ölmesinden iyi “ dediğin gibi 
Can düşmanlarını affetmenin verdiği sevinçle 
Ensarın evine  iman yurdu başkente dönüyordun işte 
Sevgililerinle fedayilerinle birlikte

Mekke’yi çok sevsen bile zor zamanda kucak açan Medine’yi öksüz bırakmazdın 
Ülkelerin canlı olduğuna mı inanıyordun ne 
Ey insanların en iyisi 
Sen kentlerin bile kalbini kırmazdın

Sen ey Mekke’de ezilen 
Taif’den sürülen 
Medine’de baş tacı edilen 
İstanbul’da özlenen 
Uğruna ölünen güzeller güzeli 
Sevgili

Fatih OKUMUŞ

---------
2.

İntifada


-Filistin?in devrimci çocuklarına-

Ben Filistin'liyim
ellerim
yıldız toplar göğümden
taş toplar toprağımdan

Ben bir Filistin'liyim
gözlerim
ummanlar devşirir bulutlardan
ırmaklar devşirir yurdumun dağlarından

Filistinli bir kadındı o
oğullarını birer bomba gibi göğsünden
çekip çekip savurdu alanlara

Ben Filistin'li bir çocuğum
konuşursam korunun kurşunları harfler olan silahımdan
susarsam sakının sapan taşımdan

Ben Filistin'li şair
sözlerim
iki kanat takar kandan ve gözyaşından
kelimeler dizer kurşundan
savunurum Kudüs'ü

Kahire, 1990

--------

3.

KAHİRE SABAHI


Uyanırız gün doğar
üstümüzde taze şebnemler
bambaşka gecelere göçer yıldızlar
buluttan perdelerde
güneş saklambaç oynar
Gün doğar kucağında sancılar
kamburunda acılar
bir ninedir zaman pek ihtiyar
sanki hem güler hem ağlar
ancak onun kadar hayat doludur
cıvıl cıvıl çocuklar
Gün doğarken ellerim semaya kalkar
dualar dualar
misafirimdir zikreden kuşlar
yorganımın içinde kıştan arta kalan
bir soğuk rüzgâr

Kahire, 19. 04. 1989

--------
4.

YÜREĞİM DÜNYA


Yüreğim Ortadoğu yüreğim Afrika
Magrip’te kardeşlerim ayaklansa
ben de yürürüm
yüreğim Anadolu yüreğim Asya
Afgan'da bir mücahid vurulsa
Ölen ben olurum
Bilali Müslümanlar birgün kurtulurlarsa
Gülerim ben
Yüreğim Amerika
Ben Azerbaycan’dayım Karabağ’da
Ben Kafkasya’dayım Ortaasya’dayım Trakya’da Bosna’da
Dünyanın dört bir yanında
Benim kanım akıyor canım yanıyor
Milyonlarca yetimin babası benim
Yüzbinlerce evsizin evi kalbim
Kürdistan’dan Memo’yu kovarlarsa
Haso’yu vurur zeyno’yu ağlatırlarsa
Kapımdan evvel gönlümü açarım
Ben evrensel insan Müslümanım
Mısır’da bir Müslümanın ayağına
Bir diken batsa
Ben hasta olurum
Gözlerim kan çanağına döner
Tunus’ta kardeşlerimi asarlarsa
uykularım kaçar doğuda yahut batıda
bir Müslüman zulme uğrarsa

yüreğim dünya

-------------------------------------------------------------------------


Hiç yorum yok: