http://sairlermaras2.blogspot.com.tr/

13 Temmuz 2014 Pazar

NEDİM ALİ


Ozan - Yazar - Gazeteci.

DOĞUMU: 1961 yılında K. Maraş’ın Andırın ilçesinde doğdu.


ASIL ADI: Asıl adı, Mehmet Ali Zengin. 

MAHLAS: Yazılarında Nedim Ali imzasını kullandı.   Andırın Postası Gazetesini ve İkindi Yazıları  edebiyat ekini çıkardı.   Andırın'ın tanıtımında büyük pay sahibi oldu.

İkindi Yazıları 1984- 1994 tarihini taşıyor. Tam on yıl çıktı. 131 sayı.
İKİ YIL DAHA: İkindi Yazıları, ilerleyen yıllarda,  ozan  ve yazar Nedim Ali - Kâmil Aydoğan yönetiminde iki yıl daha 
çıktı.

İkindi Yazıları  değişik kentteki şairlerin / yazarların dikkatini çekti .

İKİNDİ YAZILARINDA 
KİMLER VARDI

Arif Ay,  Kâmil Doruk, Yunus Develi, Recep Garip, Şaban Abak,  Ayşe Altan, M. Âkif Kireçci,  Hüseyin Atlansoy, Cevdet Karal, Kemal Sayar, Şahin Taş, Mevlana İdris, İbrahim Kiras, Nurullah Genç, Kâmil Yeşil, Cihan Aktaş, Fatma Şengil, M. Fatih Uğurlu, Fikri Özçelikçi, Nazir Akalın,  Halime Toros, Gökhan Özcan, Rahmi Kaya, Murat,  Hakan Albayrak, İhsan Durdu, Mehmet Efe, Mustafa Aydoğan, Serap Ural, Yalçın… denilebilir ki şimdilerin bu  güçlü imzalarının  pek çoğu,   İkindi Yazılarındaki yazılarından sonra ünlendiler. 

Nedim Ali’yi rahmetle anıyor ve Hasret Geceleri şiirini alıyorum.

-----------------------------------------------------------------------------------------------

şiiri 
hasret geceleri

şimdi
ne güzel bir ayrılık yaşıyoruz, böyle başlıyor mektup
sulara sarılmışım yüreği akıyor, içim kalkıyor-neyse onlar- onlara karşı
buruk bir gülümseme, buruk bir sevinç, taş gibi bir yalnızlık
insanların çoğaldıkları ve yoruldukları boşlukta.
ne zaman başkaldırsam, ne zaman yemin etsem hep aklımdadır o
zemherilerde büyümüş erzurum’lu bir erkek-üstelik şair-
ve küçük bir İstanbul besler koynunda
ne zaman sevdalansam yine terkedilmiştir ve bilir ki hayatın provası yoktur.

1

sevgilim gece
çocuk saçlarını besmeleyle yıkayan bir yağmur yağıyor,
karıncaların uykuları ıslanıyor
yalnız kalınca kalkmak üzere otobüslerde
sevdalısın biliyorum, sevgilim üşüyorsun. Uykularımı yakıp gideceksin büsbütün
kanımda
çıplak ve şedit bir yağmur bırakıp
gideceksin.
bir daha konuşalım, son kez konuşalım, yağmurlardan konuşalım
bilekleri kelepçeli sıtmalı adamın
ve yalnızlık harflerinin üstüne yağan.
konuştum
çocuklar büyüdü
eksiz gramerli bezirganlar çoğaldı ve yüzü hiç kımıldamayan envai türlü dükkancılar.
paran kadar konuş, paran kadar sus!..
/… ve kiremitli evlerde aklına serin yataklar takılıyordu, hasret geceleri bütün sonbaharları harabolmuştu. bunu siz gayet yaşlandıkça anlayacaksınız
son derece cüzi bir ateş düşüyordu da yüreğine
öfkesi kendine yetmiyordu.
yılgın bir adamdım cüzamlı bir aşkla iliştirildim çarnaçar anlatsam
ömrünüz kafi gelmez, ölmek için geç kalırsınız-boynuma hiç kadın değmemişti-
bir çılgınlık yapabilirdim, bıçağım sancılanıyordu bu boş sokaklar gibi
bu şehri kanatabilir onu kurtarabilirdim, hatırladınız mı?
kimbilir
şimdi ne çeşit suçlar çıkartır benim gövdemden görgülü boylar./

2

sevgili sen sus
ıslak ve rutubetli bir akşamüzeri. 





-----------------------------------------------------------------------------------------------

Hiç yorum yok: