http://sairlermaras2.blogspot.com.tr/

4 Temmuz 2014 Cuma

PRENSES AYŞE - OSMANLI SARAYINA GİDEN 5. GELİN


DOĞUMU:  1453 yılında Elbistan’da doğduğu tahmin edilmektedir. Dulkadiroğlu Alâüddevle Bozkurt Beyin kızıdır.  Bu hanedan Oğuzların Bozok kolunun Bayat boyundandır.
KİMDİR:  8. Osmanlı Padişahı Sultan II. Beyazıt Han'ın hanımı ve 9. Padişah Yavuz Sultan Selim Han'ın annesidir. 
Ayşe Gülbahar’ın halası, Sitti Mükrime Hatun, kayınpederi Fatih Sultan Mehmet Han'ın hanımıydı.

OĞLUNUN PADİŞAHLIĞI: Yavuz Sultan Selim Han'ın annesidir. Oğlunun padişahlığını göremeden 1505’de Trabzon’da vefat etti.

HALİFELİĞİ İSTANBUL'A
GETİREN KAHRAMAN DOĞUYOR

Prenses Ayşe Gülbahar, II. Bâyezid Han ile Amasya’da sancak beyi iken 1469 yılında evlenmiştir. Yavuz Sultan Selim Hanı, 1470’de Amasya’da dünyaya getirdi. Ayşe Gülbahar Hatun, Sultan İkinci Bayezid Han ile 36 yıl evli kaldı. Ömrünün son yıllarında, Trabzon’da 24 yıl sancak beyliği yapan oğlu ile yaşadı. Oğlunun padişahlığını göremeden 1505 yılında Trabzon’da vefat etti.

Yavuz Sultan
Selim Han’ı Ziyaret

Trabzon’da bulunduğu sırada, annesi kendisini ziyaret için deniz yoluyla gelirken şiddetli bir fırtınaya tutulur. “Salimen karaya ayak basarsam orasını vakıf yapacağım” diyerek Cenabı Hakk’a dua eder. Nihayet doğal bir limanda karaya çıkar ve o toprakları vakıf yapar. Burası daha sonra, “büyük vakıf” anlamına gelen Vakfıkebir olur.

Prenses Ayşe Gülbahar Hatun'un Şehzade Mehmet'le birlikte Amasya'ya gidip gitmediği bilinmemektedir. (Bir kaynatan edindiğimiz bilgiler; Amasya’ya gittiği mechul dese de, gittiğine ilişkin görüş te var. ) Fatih Sultan Mehmet padişah olup 1453'de İstanbul'un aldıktan sonra Osmanlı Devleti'nin başkentini İstanbul'a nakletti. Ancak, Prenses Ayşe Gülbahar Hatun'un bir süre daha, küçük yaştaki oğlu Beyazıt'la birlikte Edirne'de kalmış olduğu sanılmaktadır. Beyazıt,  9 yaşına geldiğinde,  gelenek üzere 1456 yılında babası tarafından Amasya'ya sancak beyliğine atandı.

Prenses Ayşe Gülbahar Hatun daha sonra, Sitti Mükrime Hatun'un 1467 yılında vefatı üzerine, üvey oğlunun yanına  Amasya'ya taşındı. 1481 Yılında II. Beyazıt’ın tahta çıkmasına kadar orada yaşadı. Yaşamının geri kalan kısmını ise İstanbul'da geçirdi.

ETKİSİ: Gülbahar Hatun'un oğlunun padişahlığı sırasında etki sahibi olduğu bilinmektedir. Oğluna yazdığı elimizde mevcut olan iki mektuptan birinde Hersekzade Ahmet Paşa aleyhinde, bir diğer mektupta da oğlunun lalası Ayas Paşa ve Hızırbeyoğlu Mehmet Paşa lehinde oğluna tavsiyelerde bulunduğu  görülür.

ÖLÜMÜ: Prenses Ayşe Gülbahar Hatun, 1492 yılında vefat etti ve İstanbul'da Fatih Camii avlusunda Fatih Türbesi karşısında kendi adı ile anılan türbesine gömüldü. Ölümünden sonra II. Bayezid Tokat'ta annesinin hatırasına Hatuniye Camii'ni ve bir de okul yaptırdı.

ESERLERİ: Ayşe Gülbahar Hatun oğlunun sancak beyliği sırasında Rize'de kendi adı ile anılan Gülbahar Camii’ni yaptırmıştır. Ayrıca Giresun, Manisa ve İstanbul Beyazıt’ta vakıf ve hayratı vardır.

ÖLÜM TARİHİ: Ölüm tarihi  çelişkilidir. Buna göre: 

a. Gülbahar Hatun 1492 yılında vefat etti.
b. Gülbahar Sultan 1505 yılında Trabzon’da vefat etti.

c. Gülbahar Hatun 1510 yılı civarında oğlu tahta çıkmadan önce öldü.

ÖLÜMÜNDEN SONRA: Yavuz Sultan Selim, annesinin ruhu için, Trabzon Hatuniye Mahallesi’nde, cami, mektep, medrese, imaret, türbe ve hamamdan oluşan, Külliye yaptırmıştır. Külliyeden günümüze sadece cami ve türbe ulaşabilmiştir. Cami, Ayşe Gülbahar Hatun Camii, Hatuniye Camii, Büyük İmaret Camii, Valide Sultan Camii adlarıyla anılır. Türbe, caminin doğusunda yer alır. İçinde sadece Ayşe Gülbahar Hatuna ait sanduka vardır.


OSMANLI SARAYINA GELİN
DEN DULKADİR KIZLARI

-----------------------------------------------------------

Gönderilen Fotoğraf
-----------------------------------------------------------
TRABZON'DA GÜLBAHARHATUN CAMİİ ve TÜRBESİ
-----------------------------------------------------------
AÇIKLAMA
Ayşe Gülbahar’ın doğum yeri kaynaklara göre farklılık arzetmektedir.

a. İstanbul’da doğdu,
b. Trabzon’da doğdu,
c. Maraş / Elbistan’da doğdu.

Bize göre de Elbistan’da doğmuştur.

Önemli olan Dulkadiroğlu Alâüddevle Bozkurt Beyin kızıdır. 1453 yılında Elbistan’da doğduğu tahmin edilmektedir.

NOT: Maraş, boyun eğmeyen ve asla itaatkar olmayan (ama, a’si de olmayan ) yapısıyla uzun yıllar Osmanlı'ya karşı da ciddi anlamda direnç noktası teşkil eden bir merkez olmuştur. Maraş'ın itaatsizliği kadirşinas bir itaatsizliktir. Bu kadirşinas itaatsizliğin karşılığında, yıllarca direndiği Osmanlı Sarayına, cihan padişahlarına eş olan ve cihan padişahları doğuran gelinler göndermiştir.

Dulkadiroğulları zamanla  sertliğin kimseye yarar sağlamayacağını bildiklerinden  herkesle dostane geçinmenin yollarını aramışlar ve bulmuşlar da.   Osmanlılarla nasıl geçinmek gerektiğini araştırmışlar. Avrupa’ya hükmeden bir imparatorluğa ters düşmek bir şey ifade etmez ama yanında olmak çok şey ifade eder.’Diğer beyliklerden daha çok yanında olmak ve her konuda yardımcı olmak gereklidir Osmanlıya’, diye düşünmüşlerdir. Bu yüzdendir ki 200 seneye yakın ayakta kalabilmişlerdir.
Zamanla da itaatsizlik etmişlerdir. Ama bu itaatsizlik yapıcı olmuştur.  Bu yapıcı başkaldırmanın neticesinde,  Osmanlı’ya;
a.        Dünya padişahlarına eş olan ve,
b.        Dünya  padişahları doğuran gelinler göndermişlerdir.

-----------------------------------------------------------
Maraş'ın
Dulkadiroğulları Semtinde  2007 yılındaki kazıdan sonra çıkarılan mozaiklerden biri.



Mozaikler, hem kentin tarihine ışık tutmaya hazırlanıyor hem de gelecek için büyük önem arzediyor.

-----------------------------------------------------------

Hiç yorum yok: