http://sairlermaras2.blogspot.com.tr/

13 Temmuz 2014 Pazar

VEYSİ KISAKÜREK



MESLEĞİ: Ozan – Yazar - Milli Mücadele Kahramanı.

DOĞUMU: Maraş’ta 1892’de doğdu.

SOYU: Üstadın (NFK) akrabası olan  Veysi Kısakürek, Ali Kısakürek’in kardeşidir.

ÖĞRENİMİ:  İlk ve orta öğrenimini Maraş’ta tamam­ladı. Halep ve Şam’da öğrenimine devam etti.

GÖREVİ: Maraş Millî Mücadele­sinde  Boğazkesen cephesinde  başkan olarak görev yaptı.

GENÇLER BİRLİĞİ

Maraş'ta savaş başlayınca tüm halkı birleştirme amacının ilk planda olduğu, bir dernek kuruldu.

Derneğin Yönetici Kadrosu Şu İsimlerden  Oluşuyordu:  

a.      Veysi Kısakürek - Ali Kısakürek’in kardeşi, güçlü ozan ve uslup sahibi Süleyman Nazif benzeri yazar,
b.      Dr. Veliddin Bey - Maraş’ın cesur entellektüeli),
c.       Mehmet Çelebi - Canlı tarih ve hatip,
d.      Aslan Bey - Savaşın kahramanı, Aslan Toguzata), 

Derneğin
1. Görünen görevi, halkı Mücadele etrafında toplamak, 
2. Görünmeyen görevi de  Maraş’ta, İsmet Paşa’nın despot idaresine ve CHP zihniyetine karşı  “Gençler Birliği” ismiyle birlik ve beraberlik sergilemek. 

Derneğin manifestosunu Veysi Kısakürek yazar. Bu manifesto, o tarihe kadar Maraş’ta ilk kez yazılan bir Magna-Carta gibidir.

EDEBİ YAŞAMI

Kurtuluş, Milli Piyes 3 Tablo 4 Perdea.    Şiir ve yazıları yerel  dergi ve gazetelerde yayınlandı. 
b.    Maraş Millî Mücadelesini tiyatro eseri şeklinde kaleme aldı.


ESERİ:  Kurtuluş - 1950’dir.




-----------------------------------------------------------------------------------------------

AÇIKLAMA: 1 - Yazar Ahmet Rüştü Çelebi 13.02.2013 tarihli yazısında şöyle diyor: “Şahsi kanaatime göre eğer Veysi Kısakürek, vaktiyle İstabul’a gelip Bab-ı Ali’ye intisap etseydi; uslup ve nesir bakımından yeni bir Süleyman Nazif yetişmiş olurdu.”   
                                             
AÇIKLAMA: 2 - Veysi Kısakürek,  yayınlanan  Kurtuluş, isimli kitabı, piyes olup,  3 Tablo, 4 Perdeden oluşmaktadır. Kitabın son sayfasında   Maraş Kalesinin burcunda dalgalanan bayrağın indirileceği gün, Mehmet Ali Kısakürek tarafından Maraş halkına  dağıtılan beyanname bulunmaktadır.  


AÇIKLAMA: 3 -  
İşgal Komutanı Guvernör Andre Nakip Camii önünde Aşıklıoğlu'yla tartıştıktan sonra çarşıya iner. 
Çarşıda karşılaştığı bir köylüyü durdurarak : 
"-Hükümetiniz bizden ödünç para almıştı. Geri vermedi. Biz de buraları istedik. Paramızı çıkarıncaya kadar kalacağız. Hükümetiniz razı oldu." dedi.

 Köylü:
"Sizin bu alış verişiniz doğru değildir. Hükümet kimin malını satıyor? Kimin malını rehin veriyor? Buralar bizimdir. Biz kimseye vekalet vermedik. Sen git paranı hükümetten al. Biz malımıza sahibiz." diye cevap verdi.

Guvernör Andre şehri daha fazla gezmeye gerek görmeyerek karargahına döndü.

29 Kasım 1919 Cumartesi günü Guvernör Andre tarafından bir toplantı yapılacağı daha önce kararlaştırılmıştı. Bu toplantıya şehrin ileri gelenleri, ilim adamları , daire müdürleri, hakimler, komiser ve jandarma komutanı katıldı.
 Guvernör şu konuşmayı yaptı :
  "-Ben memleketin tımarına, ahalinin refah ve mutluluğuna çalışıp hakkınızda lütufla muamele edecektim. Dünkü gün kuvve-i işgaliyem aleyhine kıyamda bulundunuz. Ben isteseydim, bayrak için kaleye hücum eden ahaliyi makineli tüfek ateşine tuttururdum. Binlerce adam ölür ve yaralanırdı."

 Önce sağ, daha sonra sol kolunu kaldırarak:
 "-Şu kolum kuvvettir, şu kolumda lütuf, hangisine sarılmak istiyorsunuz? Yani amacınız harp yapmak mı, yoksa af ve lütuf dilemek midir? Söyleyiniz." diye ekledi.

Orada bulunan Şeyh Ali Sezai Efendi tercümana dönerek 
"İyice dinle ve tamam söyle" 
diye söze başladı.

"-Dört yüz küsur sene evvel Kanuni Sultan Süle
yman'ın Fransa Devleti ve Milleti hakkındaki iyi niyet ve himayeleri tarihi bir hakikattir. Devletler arasında adil, medeni ve dost olarak tanıdığımız Fransızların dili de Osmanlı okullarında okutulmaktadır. Sizden evvel İngilizler buradayken kumandanları hükumetimizin işlerine karışmamıştı, dini ve millî sembolümüz olan sancağımıza el uzatmamıştı. Fransız işgal kuvvetlerinin tarafsız hareket edeceğine, hükumet işlerine karışmayacağına dair yayınlanan beyannamenin aksine hareket edildiğinden Ermeniler Türklere karşı hunharca cinayetlere başlamışlardır. Dünkü gün de sancağımıza tecavüz edilmesi, halkın heyecan ve galeyanını doğurmuştur." dedi. 

------------------------------------------ 

Hiç yorum yok: